MEHMET ZİLELİ

1956 yılında Manisa'nın Kırkağaç ilçesinde doğdum. İlkokul ve ortaokulu İzmir, Bayraklı'da, liseyi İzmir Buca Lisesi'nde 1974 yılında tamamladım. 1980 de Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni, 1986 da aynı fakültede Nöroşirurji Uzmanlık eğitimimi tamamladım. 1989 da Nöroşirurji Doçenti, 1996'da Nöroşirurji Profesörü Unvanını aldım. 1996 yılından beri Ege Tıp Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalında öğretim üyesi olarak çalışmaktayım.

1988-1989 da 15 ay süre ile Almanya'da, 1996 ve 1998 de 3 ay süreyle Birleşik Amerika'da mesleğimle ilgili araştırma ve eğitimimi sürdürdüm. 53 u yurt dışı dergilerde, 72 si yurt içinde olmak üzere 125 bilimsel makale, 13 yurt dışı, 79 yurt içi kitap bölümü, 6 kitap yazdım. 237 si yurt dışında, 288 i yurt içinde olmak üzere 525 bilimsel bildiri ve konferans verdim. 15 uluslararası, 12 ulusal derneğin üyesiyim. 14 bilimsel dergide editörlük, danışmanlık ve hakemlik yapmaktayım.

Türk Nöroşirurji Derneği Başkanlığı (2007-2008), World Spine Society ikinci başkanlığı (2007-2008) görevlerinde bulundum. Halen World Spinal Column Society (2011) başkanlığını yapıyorum. 21 'i yurt dışından olmak üzere 54 nöroşirürjiyenin omurga cerrahisi konusunda uzmanlık sonrası eğitimi için 3 ay süreli "fellowship" programlarını yönettim.

Başlıca ilgi alanlarım omurga cerrahisi ve nörofizyolojidir. İngilizce ve Almanca bilmekteyim. Evli ve 2 çocuk babasıyım.

Resimle ilgim

Lise yıllarından beri resim yapmaktayım. Özel bir resim eğitimi almadım. Resimlerimi ilk kez 1996 yılında 2 arkadaşımla birlikte İzmir Atatürk Kültür Merkezi'nde sergiledim. Daha sonra 2001 yılında Denizli de bir kişisel sergi açtım. Aynca bazı karma resim sergilerine katıldım. Suluboya ve yağlı pastel tekniklerini kullanıyorum. Figüratif ve izlenimci eğilimlerle daha çok doğa, manzara ve eski evleri resmetmeyi seviyorum. Rengi ve gölgeyi ön plana alan, ancak deseni ve harmoniyi terk etmeyen izlenimci resimler yapmayı arzuluyorum. Resim eğitimi almamanın tekniğimde ve yorumlanmı geliştirmekte sorunlar yaratabileceğini biliyorum. Ancak böyle bir eğitim için zaman sorunum çok fazla olduğunu biliyorum. Genellikle seyahate çıktığımda ve doğa ile karşı karşıya iken çalışmayı seviyorum. Benim için resim, yoğun akademik ve tıbbi aktivitelerimin içinde bir kendini dinleme, doğayı ve dünyayı anımsama aracı olmaktadır. Amatör değil, resim eğitimi almış bir profesyonel olmayı dilerdim. Mesleğimi ve bilimsel aktiviteleri sevmekle birlikte yeniden dünyaya gelsem güzel sanatlarla ilgili bir mesleğim olmasını tercih ederdim.

ALi İHSAN öKTEN

1963 Tarsus doğumluyum. 1988 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden mezun olduktan sonra 2.5 yıl Artvin-Borçka'da mecburi hizmet yaptım. 1991-1997 yılları arasında Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Nöroşirürji ihtisasını tamamladım. 1998 yılından beri Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Nöroşirürji uzmanı olarak çalışmaktayım. Ulusal ve uluslararası yayınlanmış 60 adet bilimsel makalem ve çok sayıda kongre bildirilerim bulunmaktadır. Evliyim ve isminde bir kızım var. Çeşitli dergilerde medikal ve paramedikal konularla ilgili olarak yazmaktayım. 4 yıldır fotoğraf ile ilgilenmekteyim. Adana Fotoğraf Amatörleri Demeği (AFAD) fotoğraf kursunu bitirdikten sonra Haluk Uygur İleri Fotoğraf Teknikleri ve Felsefesi Atölyesine katıldım. Fotoğraf tekniği, sanatı ve kültürü üzerine yazılmış kuramsal veya kavramsal kitap, dergi ve yazıları okumayı severim. Bunları okuyup kendi düşünce süzgecimden geçirdikten sonra sanat ve fotoğraf üzerine farklı konularda yazmaya başladım. Altın Şehir ADANA -Kent kültürü ve sanatı- Dergisi, Fotoritim ve Fotoiz fotoğraf e-dergileri ve Adana Tabip Odası Dergisi yayın kumlundayım ve bu dergilerde farklı konularda yazı yazmaktayım.

İnsanoğlunun çalışması ve ortaya çıkan ürünler ne tek bir sergiye sığar; ne bir kataloğa, ne de dünyanın tüm sergi salonlarına. Çünkü "Emek" sözcüğü başlı başına bir dünyadır. Her yanımız onlarla kuşatılmıştır. Her gün, her dakika, her saniye yenileri yaratılır ve eskileri yok olur. Sayısız iş ve her gün bu işleri yapan milyarlarca insan vardır. Dünyanın her yerinde, farklı zamanlarda ve farklı yerlerde ve farklı işlerle uğraşan bu insanlann fotoğraf lan, insan emeğini ve çalışma hayatını anlatmaya yetmez. Bu fotoğrafları çalışma ve seçme nedenim zamana, mekana ve insana dair bir şeyler anlatmaları. Biraz önce bize bakan kanlı canlı, nefes alan, yüzünde kumun ve boyanın izleri olan inşaat işçisi, üç boyutlu bir insandan flu bir resme dönüşüyor. Derisini kaplayan sıva, belki de ciğerlerini hava yerine giren toz ve toprak, sağlığını bozan bir madde olmaktan çıkıp, fotoğrafların renk ve dokusu oluyor. Yüz yüze olduğunuzda sizi tedirgin edecek bir bakış, fotoğrafta büyüleyici bir etki oluşturuyor. İnşaat ve işçi, üzerinde çalıştığı iskele bir anda sanat yapıtına dönüşüyor. Bu fotoğraflar sadece konu edindikleri öznelerin çalışmalannı, yaşantılarını ve çalıştıklan koşulları anlatmıyor. Aynı zamanda yaşamın iki yüzünden söz ediyor. Zenginlikten ve yoksulluktan, sevgi ve şiddetten, neşe ve üzüntüden, yaşam ve ölümden, siyah ve beyazdan, korku ve cesaretten, trajedi ve güzellikten...
Bu çalışmada acil serviste çok sık karşılaştığımız kafa veya spinal travma tanısıyla gördüğümüz tedavi veya ameliyat ettiğimiz bu işçilerin sağlıksız ve güvencesiz çalışmalarına dikkat çekmeyi amaçladım.

MAHBUBE AKAR
"Tıp ve Çağdaş Sanat Sergisi"

Hastanelerde yaşam ve ölüm içiçe geçer. Yaşamın gerçekliğine dair bir çok duygular her an yaşanır. Umut, özlem, istek, sevinç, para, zaman...vb gibi her insanın en üst düzeyde yaşadığı çelişkiler, duygular ile oluşan çeşitli ruh halleri ortaya çıkar. Ayrıca tıbbi teknolojinin gelişimi ve beden üzerindeki etkileri sağlık çalışanlarının yaşadığı stres, yorgunluk ile empati kurarak hastane yaşamını sanata dönüştürerek kendi sanatsal arayışımı ortaya koyuyorum.

Yüksek lisans tezimi 1960 sonrası sanatta tıbbi müdahalen beden konusu üzerine verdim. Fotoğraf, video, enstelasyon (ses, alçı, tıbbi malzemeler) ve desen çalışmalarımda kullandığım teknikleri oluşturmaktadır.

I., II., III. Ulusal Nöroşirürji Hemşireliği Kongreleri'nde tıp ve sanat üzerine dia gösterileri, spinal ve periferik sinir cerrahisi dergisinde tıp ve sanat üzerine köşe yazısı yazdım. İ. Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroradyoloji ve Nöroşirürji A.D. logo tasarımlarını yaptım.

1992 yılından beri çeşitli resim ve heykel sergilerine katıldım. 2000 yılından itibaren yapıtlarımı hastane üzerinden gerçekleştirmekteyim.

2002'den itibaren Tıp ve Çağdaş Sergi üzerine yapıtlarımla birçok sergiye katılmaya devam etmekteyim.

Kişisel Sergilerim
2010- İstanburÜniversitesi Rektörlük Merkez Binası, Tıp ve Çağdaş Sanat Empatil Sergisi, İstanbul.
2010- İ.Ü.C.T.F., Alkol ve Trafikte Güvenli Sürüş Sempozyumu, Hastane Desenleri, İ.Ü.C.T.F. Oditoryumu, İstanbul
2010- Türk Nöroşirürji Derneği 24. Bilimsel Kongresi, Sergi Salonu, Tıp ve Çağdaş Sanat Sergisi, Belek, Antalya
2010-İ.Ü.C.T.F., İnsanlığın Ana Yansı Sempozyumu, Yaşamın Anlamı- Gebelik, İ.Ü.C.T.F. Oditoryumu, istanbul

BEYHAN CANSU
"Dilek Ağacı"

Dilek Ağacı (Düzenleme): Sanatta Enstelasyon (Düzenleme Sanatı) ve Happenlng (izleyicinin katılımı ile şekillenen sanat çalışması) olarak ifade edilen yöntemler kullanılacaktır. Maket olarak bir Dilek Ağacı hazırlanacak ve katılımcılardan Kongre ile ilgili düşünce, istek ve beklentilerini renkli kartlara yazıp asmaları istenecektir. Bu sayede renkli bir Dilek Ağacı görünümü oluşacaktır.

Açıklama: Dilek Ağacı projesi İle oluşturulacak maket bir ağaç üzerine renkli kart ve ipler kullanılarak, kongreye katılan katılımcıların düşüncelerini, beklentilerini, mesleki ve gelecek kongrelerde olmasını bekledikleri gelişmelerle İlgili isteklerini yazmaları ve ağaç makete asmaları istenecektir. Katılımcıların astıkları kartlar kongre süresince üzerinde kalacak ve maket ağaç renkli, hareket kazanmış bir dilek ağacına dönüşecektir. Görsel olarak renkli bir düzenleme sanatı örneği oluşturacak olan ağaç, aslında üzerinde bir çok mesaj barındıran bir İletişim aracı olacaktır. Kongre etkinliğinin sonunda Dilek Ağacı üzerinde bulunan dilekler (not yazılmış kartlar) dernek görevli üyeleri tarafından toplanarak kayıt edilebilir. Teşekkür ve öneriler değerlendirmeye alınabilir. Daha sonra düzenlenen etkinliklerde ve Internet sitesinde Dilek Ağacından çıkan isteklerin uygulama ve başan oranları zaman ölçüsü baz alınarak değerlendirilebilir ve geri bildirimler için olanak sağlanabilir.

Sonuç: Görsel olarak renkli bir düzenleme sanatı örneği oluşturacak olan ağaç, aslında üzerinde bir çok mesaj barındıran bir iletişim aracı olacaktır. Dilek Ağacı, demek için bir sembol olarak sergilenebilir ve yeni dilekler için tekrar kullanılabilir. Standart bütçelere uygun olarak satışa sunulacak resimlerden elde edilen gelirlerin derneğe bağış olarak aktarılması planlanmaktadır.